- 2020-02-22 11:02 AM
- Turism
İnsanlık tarihine kesintisiz tanıklık etmiş Anadolu topraklarının en zengin geçmişine sahip köşelerinden biri Antalya. Sınırları içindeki üç antik kültür bölgesinden Lykia, Pampylia ve Psidia’ya ait izler zengin arkeolojik gezi seçenekleri sunuyor. Antalya'da tatil için gidilecek yerler. Antalya'nın doğal güzellikler içerisindeki tarihi ve turistik bölgeleri ve daha fazlasını öğrenmek için Antalya için hazırladığımız gezi rehberine göz atmanızda fayda var...
ANTALYA PLAJLARI
Konyaaltı plajı: Antalya'nın 3 kilometre batısında yer alan plajın uzunluğu 7 kilometre
Lara plajı: Antalya'nın 12 kilometre doğusunda ince kumlu bir plajdır. Bölgede pansiyon ve otel gibi konaklama tesisleri mevcut.
Adalar plajı: Karalioğlu Parkı'nda soyunma kabinleri olan, kayalıklı bir plaj.
ANTALYA'NIN RAFTİNG ALANLARI
– Köprüçay
– Manavgat
– Dragon
– Göksu
KALEİÇİ
Antalya'nın tarihi çekirdek kenti adıyla tanımlanan Kaleiçi semti çağlar boyu çeşitli uygarlıklara tanık oldu. Bergama Krallığı döneminde yapılan Kaleiçi'nde bugün pek çok konaklama tesisi var. Sahip olduğu tarihi özellikler turistlerin ilgi odağı. Hadrianus Kapısı, Hıdırlık Kulesi, Yivli Minare, Kesik Minare ve Antalya'nın tarihi limanı, Kaleiçi'nde görülecek başlıca eserler arasında.
HADRİANUS KAPISI
Roma İmparatorluğu’nun en ünlü İmparatorlarından Hadrianus, Küçük Asya gezisi sırasında Attaleia’ya da uğradı. Onun onuruna Hadrianus Kapısı inşa ettirildi. Bugün kent içinde Üç Kapılar mevkiinde bulunuyor. Kapı kent surlarından kale içine geçişi sağlıyor.
TERMESSOS
Antalya’nın 34 kilometre batısında Güllük Dağı eteklerinde 1665 yükseklikte bir platform üzerine kurulmuştu. Günümüze kadar gelen yazıtlarda Termessosluların kendilerini Solym halkı diye adlandırdıklarını biliyoruz. Strabon da buradaki halkın Solym dili denilen yerel bir dil ile konuştuklarını belirtiyor. Kentin ne zaman kurulduğu bilinmiyor. Homeros, Solymos halkından bahsetse de Termessos kenti ilk defa Arrianos'un İÖ. 333 yılında Büyük İskender'in seferini anlattığı eserinde karşımıza çıkıyor. Kentte öne çıkan yapılardan biri, zemini taş bloklarla kaplı 3 yönden sütunlu galerilerle çevrili agorası.
KÖPRÜLÜ KANYON MİLLİ PARKI
Antalya’nın sınırları içinde ve şehir merkezine 85 kilometre uzaklıktaki Köprüçay üzerindeki Köprülü Kanyon Milli Parkı, blok kayalardan oluşan yüksek duvarlarıyla Anadolu'nun en heybetli kanyonlarından biri. Uzunluğu 14 kilometreyi bulan kanyonu çam, köknar, ardıç ve sedir ağaçlarından oluşan ormanlar kuşatıyor. Türkiye'nin rafting sporunun gözde adreslerinden Köprülü Kanyon çevresinde Toroslar'ın yükseklerinde çok sayıda antik kent kalıntısı da var.
KURŞUNLU ŞELALESİ
Isparta Antalya karayolunun 7. kilometresinde yer alan şelale, 18 metre yüksekten dökülüyor. Yaklaşık iki kilometrelik bir kanyon içinde kalan ve 1991 yılında hizmete açılan Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı, 33 hektarlık bir alan, zengin bitki örtüsüyle kaplı.
SAKLIKENT
Denize en yakın kayak merkezi. Antalya’ya 50 kilometre uzaklıkta. Kayak mevsimi Ocak-Mart ayları arasında. Merkezde iki teleski var. Saklıkent’e giren taksi, minibüs ve otobüslerden giriş ücreti alınıyor.
KARAİN MAĞARASI
Korkuteli’ne 12 kilometre uzaklıktaki mağara, bir Prehistorik yerleşme yeri. Paleolitik çağdan beri kullanılan, Hellenistik ve Roma devirlerinde dinsel merkez kabul edilen mağaranın buluntuları yakındaki bir müzede sergileniyor.
MAGYDOS
Antalya kent merkezinin 8 kilometre batısındaki plaj ile askeri bölge arasındaki Magydos’un adı, antik kaynaklarda İÖ. 4. yüzyıldan itibaren yer alıyor. Şu anki durumu da örenyerinin bir bölümünü küçük bir NATO üssü kaplıyor. Kentte ilk göze çarpan kalıntı, yaklaşık 228 metre uzunluk ve genişlikteki yapay liman. Kıyıda ise hamam ve arkadaki hafif eğimli yamaçta açık kanalıyla bir su kemeri görmeye değer.
SİLLYON
Antalya-Alanya yolunun 33. kilometresindeki sapağın soldaki yolundan 6 kilometre gidildiğinde ulaşılan kent 200 metre yükseklikteki bir tepenin üzerine kurulu. Ulaşılması güç bir akropole sahip Sillyon, Pamphylia kentleri arasında pek öne çıkamamıştı. Ancak korunaklı konumu sebebiyle Pers yönetimi sırasında burada bir garnizon kurulmuş, bu sayede de Büyük İskender’e karşı koymayı başarmıştı. Hellenistik devir surları, tiyatro, odeon, stadium ve saray olduğu düşünülen bir yapı kentte görülebilen kalıntılardan. Sillyon’un batısında ise kayaya oyularak yapılmış dörtgen biçimli mezarlar var.